Belirsizlik Yaşamı Belirlerken

Pandeminin ikinci dalgasının vuruşuyla bir kez daha tedbir amaçlı sokağa çıkma kısıtlamalarının arttığı zor günlerdeyiz. Evde kalmaktan sıkılmak bile adeta lüks sayılıyor; çünkü hastalığa yakalananların sayıları giderek artıyor, neredeyse hepimizin bir aile üyesi ya da bir arkadaşı korona virüsü kapmış durumda, aktif olarak mücadele veriyor. Yasaklar ne kadar etkili oluyor, çocuklar uzaktan eğitimde ne öğreniyor, aşı etkili mi gerçekten, korona olmamak için nasıl bir yaşam tarzını benimsemeli, vb. tartışmalar süredursun, biz bu olanlara biraz uzaktan bakarak güçlenelim, odağımızı şimdiye çevirerek kendimizi koruyalım.

Belirsiz süreçler yaşamı belirler. Her bir olay sürecin akışı doğrultusunda ortaya çıkar. İnsanlık tarihi gibi, insanın yaşamöyküsü de kesintisiz bir süreç, durağanlıkları ve sıçramalarıyla. Süreçlerin temel özelliği öngörülemezlikleridir. Akmakta olan bir süreç, yaşanan bir sıçramanın ardından önceden tahmin edilemeyen bir yöne doğru mecra değiştirir.

Bireyler de öngörülemezliğe tahammül edemezler ve hayatlarını belirli formatlara sokarak aynılığın güvenliğini ararlar. Kendilerine yabancılaşma pahasına da olsa. Oysa insanın tek gerçeği o anda yaşadıkları ve bir an sonra yaşamak üzere olduklarıdır. Keşke şimdinin yaşanmakta olması, geçmiş ve onun koşullanmalarından tümüyle özgür olabilseydi! Çünkü geçmiş yeniyi anlamamızı engeller. Şimdi bağımsız bir andır ve aslında insanın tek rehberidir, ama çoğumuz buna izin vermeyiz. Çünkü şimdinin otantik yaşantısı genellikle koşullanmalarımızla çeliştiği için insana ürkütücü gelir. Şimdinin zengin yaşantıları tehdit olarak algılandığından, geçmiş ya da gelecek şimdiye davet edilir. Birşeyler sürekli düzene konmaya çabalanır, çevreden şikayet edilir ve böylece çerçöple doldurulan şimdi, geçiştirilir…

Bu gönderiyi paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir