Çocuklar ve gençler internetin ve akıllı telefonların geliştiği bir teknolojiye doğdular, gelişen teknolojiyle büyüyorlar, bu yüzden bilimsel literatür onlara “dijital yerliler”diyor. Onların ebeveynleri ise dijital göçmenler olarak tanımlanmakta. Kuşak farkını aşan birçok şey var artık günümüzde çocuklar ve büyüklerinin ilişkilerine karışan.

               Çocuğunuzun bilgisayar, telefon, tablet, vb. ile fazlaca meşgul olması, şiddet içerikli oyunlar ya da videolar izlemekten hoşlanması sizi endişelendiriyorsa onu gözlemlediğiniz kadar kendinizi de gözlemleyin lütfen. Duygusal yakınlık, iletişim, birbirini anlama dinleme gibi temel ihtiyaçlar çocuğunuzla günlük ilişkilerinizde ne kadar karşılanmakta? Ders dışı sohbetlere, oyun oynayıp eğlenmeye yeterince vakit ayırabiliyor musunuz? Yoksa ödevler, yemek, uyku, vb. rutinlerde bile uyumsuzluk, bağırış çağırış ve hep bir telaş mı yaşanmakta? Çocuğunuzu yargılamadan önce durup düşünün, evdeki iklimi hissetmeye çalışın ve endişelerinizi yetkin bir uzmanla görüşerek değerlendirin. Genellikle hırçın, agresif, uyumsuz davranışlar bir alarm ve yardım çığlığıdır‼ Böyle davranan çocuk, duygusal destek ve yakınlık aramakta, sadece bu temel psikolojik ihtiyaçlarını dolaylı yollardan ifade etmektedir.

               Aslında çocukların bilgisayar oyunlarını oynaması bir problem sayılmaz… Hepimiz bazen sevdiğimiz aktivitelerle daha çok uğraşıyor olabiliriz ama bağımlılık başka şeyler eksik olduğu için ortaya çıkar. Yani oyun oynamak tek başına sorun değil ama oyun oynamadığı zaman çocuğun ne yaptığı önemlidir. Çocuğunuz bilgisayarın başında olmadığı zaman insanlarla bağ kurmak için, gelişmek için neler yapıyor? Ebeveyn olarak diğer insanlarla bağ kurma konusundaki bizdeki eksiklikler elbette çocuklarımıza da bulaşacaktır. Çocukların oyun oynamasını tamamen yasaklamak yerine hem kendileriyle hem de sizinle nasıl bağ kuracaklarına odaklanmak daha sağlıklı olacaktır.  

               Size bu eksikleri tamamlamak üzere birkaç kitap tavsiye edeceğim.

Ebeveynlikte Altın Saatler; özellikle işten sonra eve geldiğinizde, çocuğunuzun uyuyana kadar geçen zamanında çocuğunuzla nasıl daha güçlü bir bağ kurabileceğinizi anlatıyor. İçimdeki Dünya ve “Sorunlarla Baş Etmek için Boyama Kitabı ve Günlük” ise çocuğunuzun kendi kendine nasıl bağ kurabileceğine dair çalışmalar veriyor.

Ebeveynlikte Altın Saatler  https://slnts.co/ebeveynlikte-altin-saatler

İçimdeki Dünya https://slnts.co/icimdeki-dunya

Sorunlarla Baş Etmek için Boyama Kitabı ve Günlük. Nobel çocuk yay.

https://www.nobelkitap.com/sorunlarla-bas-etmek-icin-boyama-kitabi-ve-gunluk-the-healthy-coping-colouring-book-and-journal-371749.html

Ayrıca ideali nedir, diye soranlar için Fransız Pediatri Derneği’nin  önerdiği 3-6-9-12 Kuralı’ndan söz etmek isterim. Bu kural özetle; 3 yaştan küçük çocukların ekrana maruz kalmaması,  6 yaştan küçük çocukların bilgisayar ve konsol oyunlarını oynamaması, 9 yaştan önce çocukların yanlarında bir yetişkin olmaksızın internette tek başlarına vakit geçirmemesi, 12 yaştan önce de sosyal medya platformlarında yer almaması ve kendilerine ait hesaplarının olmaması gerektiği şeklindedir. Çocukların duygusal zeka ve psikolojk olgunluklarını geliştirmek üzere bu kurala dikkat edilmesi gereklidir.

Çocukları Sanal Dünyadan Koruma Kılavuzu- Kapat; anne babalar için diğer bir kitap önerim. Yetişkinlerin  çocuğun sağlıklı teknoloji kullanımı hakkında bilgilenmesi ve gerekli önlemleri alması için bu tür kaynaklar önemli. Ayrıca, çocuğun her geçen gün keşfederek, deneyerek kurduğu dünyasında oyun ve yaratıcılık başlıca kaynaklarıdır. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, çocuğun sağlıklı gelişiminde en etkili unsur, anne ve babası ile kurduğu güvenli ilişki ve açık iletişimdir.

Çocukları Sanal Dünyadan Koruma Kılavuzu- Kapat http://www.hayykitap.com/kapat-cocuklari-sanal-dunyadan-koruma-kilavuzu/